Eşlikçilerimizin kaleminden okulumuzun 3-4 yaş sınıfının Nisan ayı maceralarını paylaşmak istiyoruz.

Ayı Ponponlar’dan herkese merhabalar!

Nisan ayı, Ayı Ponponlar için çok güzel bir ay oldu. 3. dönem tatilinden gelen Ayı Ponponlar sınıflarını, arkadaşlarını, öğretmenlerini çok özlemişlerdi. Tatil dönüşü ilk çemberimiz kırk beş dakika sürdü ki bu yetişkinler için bile oldukça uzun bir süre. İkinci gün de, çemberi  branş dersi olduğu için 45 dakikada kesmek durumunda kaldık. Birbirlerini sıra ile dinlemeleri, kendilerine söz hakkı gelince konuşmaları, kendilerini rahat ifade edebilmeleri, onların sınıfta kendilerini duygusal olarak güvende hissettiği, ayrıca duygularının önemsendiği ve dinlendiği, bireysel farklılıkların da gözetildiği anlamına geliyor. Peki bu kırk beş dakika neler mi konuştular; tatilde neler yaptılar, tatilde kendilerini en çok ne mutlu etti, ne mutsuz etti, neye öfkelendiler ve Ayı Ponponlar’ın deyimi ile “büyük tatilde” ne yapmak istiyorlar.

Ayı Ponponların en sevdiği çalışmalar “ekoloji çalışmaları”!

Bu ay Göç eden hayvanları konuştuk. “Siz göç eden bir leylek olsanız hangi ülkeye giderdiniz?” Bu soruyu “ülke ne demek?” “İstanbul bir ülke midir?” “Kim ülke ismi biliyor?” “Fransa ülke midir acaba?” soruları izledi.

Toplumsal cinsiyet eşitliği kitaplığımızdan “Frida Kahlo” yu okuduk. Bir bacağının kısa olması çocuklarda sorulara neden oldu. Nasıl yürüyordu peki? Ne hissediyordu? Niye topuklu ayakkabı giymemiş?

Duygu çalışmaları takviminden,

Mutluluğun resmi, mutsuzluğun resmi ve öfkenin resmini yaptık. Üçünü yan yana koyunca duygularındaki dalgalanmalar somut olarak gözlemlenebilir oldu. Duygular konusunda yüz ifadelerini karıştıran çocuklarımız olduğu için genel olarak duyguları çalıştık. Hazırladığımız materyaller Ayı Ponponlar’ın çok hoşuna gitti ve bazı günler dört defaya kadar materyallerle oynadığımız oldu. Duygu zarfları dediğimiz bu çalışmada öğrenciler mutluluğun fotoğraflarının daha çok olduğunu fark etti. Hem sorup hem cevaplarını verdiler; “Neden mutluluk fotoğrafları daha fazla?” “Mutlu insan daha çok da ondan.” “Mutlu olmak daha kolay ondan.” “Çünkü çok mutlu insan var.”

Ebeveynlerden izin alarak, Inside out “Tersyüz” filmini izledik. Bütün sınıfların bu filmden aldıkları farklıydı. Üst sınıflar biraz daha duygulara odaklanırken bizim Ayı Ponponlar filmdeki olaylara biraz daha fazla odaklandılar. “Neden gitti?” “Neden aile adası yıkıldı?” “Trene ne oldu?” Film izlerken biraz hareketli olsalar da filmi bitirmeyi başardılar.

Okulumuzun erken kayıtları civcivler ve kedi oldu. Okulda canlı hayvan olması eşlikçi olarak en çok istediğimiz şeylerden biriydi.  Başka bir canlının sorumluluğunun herkese iyi geleceğini, empatiyi besleyeceğini ve ortak yaşam algısını geliştireceğini düşünüyoruz. 

Okulumuzun bu ay bir çok misafiri oldu, tiyatrocu ve oyun yazarı Firuze Engin ile “obje tiyatrosu”nu izleyen Ayı Ponponlar çok dikkatliydi. Özgür Baba ve ritim öğretmenimiz Fuat’la da çok eğlendiler. Yazar Nazlı Deniz Güler ile yakından ilgilendiler. Amacımız onların hayallerine bir parça umudu eklemek ve çocukların hayatına sanatı zorla sokmadan karşılıklı istek ve heves ile sanatı içselleştirmelerini sağlayarak estetik bir bakış açısının temellerini atabilmek. 

Bu ay özellikle son bir hafta sınıflarda bizi gören olmadı. Bol bol bahçenin ahşap alanlarında, kış balkonundaydık. İkindi atıştırmalıklarımızı tüm okul birleşerek bahçede yaptık. Çocuklar küçük tiyatrolar düzenlediler.

Ve Bahar Sergisi;

Ayı Ponponlar, okulun en kalabalık sınıfı olmanın hakkını verdi . Bağımsız çalışmak yerine grup çalışmaları yaparak daha büyük daha kapsamlı çalışmalar yaptılar. Sergi için bir şeyler hazırlamak, çocuklarda çok da alışılmadık bir durum havası yaratmadı. Eşlikçilerimizden birisinin sanat öğretmeni olması ve diğer eşlikçimizin de bu alana yer açmasının güzel bir avantajını yaşadık.

Mutluluğun, mutsuzluğun ve öfkenin resmi

Dekupaj Çalışması

Dekupaj çalışması, sergi için çok yerimiz olmadığından sadece beş tane dekupaj çalışması yapabildik ama tüm sınıf çok ilgiliydi. Bu yüzden tarih belirleyip dekupaj atölyesi açmaya karar verdik.

Duvar Süsü

Herkes kendi istediği renk ve şekilde keçeden bir ev yaptı sonra onları birleştirip bir duvar süsü yaptık. 

Ortak çalışma

Tüm okul olarak yaptığımız bu çalışma da her sınıftan iki çocuk katıldı. Etamin iğnesinin kullanıldığı çalışmaya çok yoğun bir ilgi vardı. Bir süre çocukların küçük kas gelişimini takip ederek daha sonrasında etamin iğnesi ile nakış çalışmaları yapmaya karar verdik.

İsim Çalışması

Ayı Ponponlar eşlikçileri bu ay Başka Bir Okul Mümkün Öğretmen Köyü’ndeydi :

Görsel Sanatlar öğretmenimiz Murat Bingöl’ün de olduğu eğitimde “Demokratik Okul Örnekleri ve Karar Alma Mekanizmalarını” inceledik. İstanbul Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi’nden Gözde Durmuş’un kolaylaştırıcığında,  Hindistan’daki Kiran Bir Serthi’nin okulu olan Riverside, eşlikçilerimizden Duygu tarafından araştırıldı. Kanada’daki Windsor High School yine eşlikçilerimizden Dilara’nın araştırma konusuydu. Marquette Ortaokulu ise; Murat Öğretmen tarafından incelendi. Eğitimdeki öğretmen hareketleri, öğrenci hareketleri, sivil hareketler, veli hareketleri incelendi. Grubumuzun zenginliği, farklılığı geniş bir düzlemdeydi. Çocuk katılımına sınıfsal olarak bakanlar, okul kavramını sistem ilişkisi ile inceleyenler, eğitimi diyalektik olarak inceleyenler, çocuk haklarına hukuksal olarak bakanlar, üniversitede çocuk edebiyatı ile ilgilenenler, çocuk müzikleri ile ilgili tez hazırlayanlar, okulsuzluk deneyimi olanlar, özel eğitim alanında çalışanlar, çocuklarla felsefe drama çalışanlar vs. Grup bu kadar zengin olunca eğitimimize “İçermeci demokrasi ve Sosyokrasi” konuları da eklendi. Eğitimin sonunda okulumuzdaki demokratik olan ve olmayan yanlarımızı da inceleyip bunları “Nasıl iyileştirebiliriz?” konusunu konuştuk ve maddeler çıkardık. Eğitimi daha çok Burak Ülman’ın hazırladığı orman sınıfında geçirdik. Sizlerle de fotoğraflar paylaşmak istedik.